Akıllı telefonların ve tabletlerin hızla artması insanların internete daha kolay ulaşmasını sağladı. İnternet kullanım oranlarında ciddi artışlar oldu. İnsanlar dijitali daha etkin kullanmaya başladı. Daha fazla zaman geçirmeye başladılar.
Nielsen’in yaptığı bir araştırmaya göre, insanların %50’den fazlası bir ürün almadan önce araştırmalarının tamamını internetten yapıyor. Bu durum yeni bir yapının habercisi. Tam anlamıyla dijital bir devrim yaşıyoruz. İnsanlar dijitali çok daha etkin kullanıyorlar. Bu yapı ise hem markalarda hem de tüketici tarafından önemli değişiklikleri beraberinde getiriyor.
Şimdi bu değişikliklere bakalım:
Rekabet Arttı
Dijitaldeki gelişim rekabet yapısını önemli oranda etkiledi. Çünkü artık insanların ellerinde çok fazla alternatif var. İnsanlar aynı anda birçok markaya ulaşabiliyorlar. Onlar hakkında bilgi sahibi olabiliyorlar. Ürünleri hakkında deyalı bilgilere ulaşabiliyorlar. Aynı zamanda rakiplerini inceleyebiliyorlar. Bir ürün almak istediklerinde iki farklı markanın ürünlerinin özelliklerini kıyaslayabiliyorlar.
Tüm bu gelişmeler markaların kendi aralarındaki rekabeti arttırdı. Ayakta kalmak, var olabilmek eskisine göre daha zor. Bir markanın ayakta kalabilmesi için kendini ve ürünlerini sürekli yenilemesi gerekiyor. Kendilerini yenileyemeyen, bu değişime ayak uyduramayan markalar güçlerini kaybediyorlar. Bazıları ise tarihin tozlu sayflarında yerlerini alıyorlar.
Müşteriler Güçlendi
Dijital ile yaşanan hızlı dönüşüm sayesinde müşteriler daha da güçlendiler. Bunun 4 temel nedeni var:
Eskisine gore daha fazla alternatifleri var. Daha fazla araştırma yapıyorlar. Bir ürün almak istediklerinde hemen karar vermiyorlar. En iyisini, en uygununu tercih ediyorlar.
Haklarını arıyorlar. Bir marka ile sıkıntı yaşadıklarında Sosyal Medya’da paylaşıyorlar. Arkadaşlarına anlatıyorlar. Markaların Sosyal Medya’daki hesaplarına bildiriyorlar. Kendilerini daha güçlü hissediyorla
Sadık değiller. Markalar adına en zorlayıcı olanı sadakat noktasındaki gelişmeler. Tüketiciler eskisi kadar sadık değiller. Kendilerini sadık olmak zorunda hissetmiyorlar. Bir marka ile güçlü bir bağ kurmak için daha fazlasını istiyorlar. Bir marka beklentilerini karşılayamadığında ise bir başkası ile değiştiriyorlar.
Tüketiciler daha hızlı organize oluyorlar. Sosyal Medya sayesinde tüketiciler birbirleriyle hızla iletişime geçebiliyorlar. Bir marka hakkında olumlu ya da olumsuz bir durumu kısa sürede, çok sayıda insana ulaştırabiliyorlar.
Fiyatlar Şeffaflaştı
Yeni dönemin en temel özelliklerinden biri, şeffaflık. Fiyatlar da bu durumdan etkilendi. Şeffaflaştı. Artık bir ürünün fiyatına kolaylıkla ulaşabiliyorsunuz.
Fiyat karşılaştırma siteleri sayesinde bir ürünün hangi sitede ne kadara satıldığını öğrenebiliyorsunuz. Bu bilgi sayesinde tüketiciler almak istedikleri ürünün fiyatına kolaylıkla ulaşabiliyorlar. Ayrıca sosyal medya sayesinde o ürünle ilgili yapılan yorumları takip edebiliyorlar. Ürün hakkında daha detaylı bilgi sahibi oluyorlar.
Çalışan Sadakati Azaldı
Belki de yeni dönemde en büyük problem, insan kaynakları konusunda olacak. Çünkü çalışanlar eskisine göre çok daha fazla bilgiye sahipler. Çalışanlar başka şirketlere çok kolay ulaşıyorlar. Nitelikli çalışanlara ise birçok şirketten teklif geliyor.
Çalışanlar şirketlerine kendilerini eskisi kadar sadık hissetmiyorlar. Eskiden bir şirkette uzun sure çalışmak önemliyken, artık birçok şirkette daha kısa süreler çalışmayı tercih ediyorlar. Bu şekilde daha fazla tecrübe kazanacaklarını düşünüyorlar.
Çalışanlar daha özgür olmak istiyorlar. Girişimci olmak, kendi işlerini kurmak istiyorlar. Bir şirketten maaş almak yerine kendi paralarını kendileri kazanmak istiyorlar. İş kurmak, girişimci olmak eskisine göre daha kolay. Bu yüzden nitelikleri çalışanları bulmak da, elde tutmak da eskisine göre daha zor.
Online İtibar Çok Önem Kazandı
Markaların itibarları artık Google’dan ve Sosyal Medya’dan soruluyor. Dijitalde hiçbir şey gizli kalmıyor. Markaların yaptıkları iyi işler de kötü işler de kaydediliyor. Yani markaların online bir karnesi oluşuyor. Bunu Online İtibar olarak nitelendiriyoruz.
Online itibar bir markanın dijitaldeki izlerinin toplamından oluşuyor. Yapılan her yorum, yazılan her yazı, paylaşılan her fotoğraf bu itibarın bir parçası.
Online itibar çok önemli. Çünkü müşterilerin satın alma kararlarında online itibar önemli bir etken. Bir markanın online itibarı iyi değilse, çoğu zaman ondan ürün almak istemiyorlar.
Online itibar markaların üstünde durması gereken, yönetmeleri gereken önemli bir yapı. Aksi takdirde uzun vadede ciddi sıkıntılar yaşayabilirler.
Dünya Büyük Bir Pazar Haline Geldi
Dijital sayesinde dünya büyük bir pazar haline geldi. Sınır ve mekan kavramı hızla etkisini kaybediyor. Dünyanın başka bir ucundan istediğiniz bir ürüne ulaşabiliyorsunuz. Lojistik imkanlarının gelişmesi sayesinde o ürün birkaç günde elinizde oluyor.
Dijital pazarlama faaliyetleri sayesinde istediğiniz ülkelere yönelik reklam ve pazarlama faaliyetlerinde bulunabiliyorsunuz. Hiç gitmediğiniz, görmediğiniz ülkelerden müşterileriniz oluşabiliyor. Onlarla güçlü iş bağlantıları kurabiliyorsunuz. Kendinizi iyi ifade edebilir ve ürünlerinizi iyi anlatabilirseniz dünyanın her tarafından müşteriler kazanabiiyorsunuz.
Dijitalin müşteri ve markayı birbirine yakınlaştırması, aradaki sınırları ortadan kaldırması heyecan verici bir gelişme. Markalar bu değişime ayak uydurabilir, iş şekillerini buna uyumlu hale getirebilirlerse çok önemli kazanımlar elde edebilirler.
Pazarlama ve reklamda birçok kavram değişti.
Pazarlama ve reklam konusunda çok fazla şey değişti. Birçok ön kabul yıkıldı. Daha önce hiç yaşanmayan birçok durum yaşandı.
Dijitaldeki değişimin reklam ve pazarlamaya birkaç etkisi:
Mecra sayısı arttı. Takip edilmesi, strateji üretilmesi gereken mecralar çoğaldı. Ve bu mecralar her geçen gün değişiyor. Markalar bu yapıya uyum sağlamaya çalışıyorlar.
Reklamların etkisi daha çok sorgulanıyor. Geleneksel reklamcılıkta reklam verilecek mecralar belliydi. Yapılan bir kampanyanın hangi mecralarda yer alması gerektiği ve ne kadarlık bir etki oluşturacağı tahmin ediliyordu.Böyle olunca da reklamı yapıp, medya planlamasını yapmak yeterli olabiliyordu. Şimdi böyle değil. Mecra sayısı çok olduğu için geleneksel reklamlar eskisi kadar etkili değil. Tüketicilerin dikkat düzeyleri düştü. Artık onları yakalamak daha zor.
Reklam ve pazarlama aynı zamanda eskisine göre çok daha güçlü. Kullanılabilecek enstrüman sayısı çok fazla. Bu alanlardaki uzmanlar daha özgür. Eskisine oranla daha fazla seçenekleri var. Bu da yaratıcılığı daha önemli hale getirdi. Küçük bütçeler harcanarak yapılan reklamlar, çok büyük etkiler oluşturabiliyor.
Reklam ve pazarlama daha kolay ölçümlenebiliyor. Bu sayede yaptığınız çalışmaların sonuçları hakkında daha fazla bilgiye ulaşabiliyorsunuz. Dijital sayesinde tüketicilerin tepkilerini ölçebiliyor, yaptığınız her çalışmanın etkisi hakkında fikir sahibi olabiliyorsunuz.
Fokus grup kavramı da değişti. Sosyal Medya sayesinde çok farklı kitlelerden fokus gruplara sahibiz. Ürünler hakkında olumlu ya da olumsuz geri bildirimleri hızla alabiliyoruz. Müşterilerin beklentilerinden haberdar olabiliyoruz. Bu da doğru kullanabilen markalar için ciddi fırsatlar barındırıyor.
Dijital dönüşüm ve etkisi her geçen gün artıyor. Bu durum markaları etkiliyor. Bu dönüşüme ayak uyduran markalar ayakta kalıp, güç kazanıyor. Uyum sağlayamayanlar ise tahmin ettiklerinden çok daha büyük bedeller ödüyorlar.