Kamp yemekleri sırt çantasında taşınacak kadar hafif, sınırlı ateş kaynağınızı idare ettirecek kadar çabuk pişen, günlerce yanınızda gezdirdiğiniz halde tazeliğini koruyacak bozulmayan gıdalardan seçilmelidir. Kamp yemeği olarak yanınıza aldığınız gıda malzemeleri yürüyüş, dağcılık, tırmanış gibi sportif faaliyetlerde kaybettiğiniz enerjiyi, ihtiyaç duyduğunuz protein, karbonhidrat ve çeşitli mineralleri size hızlı biçimde geri kazandıracak nitelikte olmalıdır. Unutmayın, enerji yetersizliği yüzünden faaliyeti yarıda kesip dönmeniz gerekebileceği gibi; bu durum aynı zamanda sağlık sorunlarına da yol açabilir.
Arabayla kamp alanına gidilen, araçla aranızda 50 metre mesafede kurulan kamplarda “yanımıza yiyecek ne alalım” diye araştırırken bu yazıya denk geldiyseniz yanlış yerdesiniz. Piknik yapmaya giderken yanınıza ne alıyorsanız aynılarını alın gitsin. Yanınızda eksik malzeme mi var. Atlayın arabanıza, yarım saatte alır gelirsiniz.
Bugünkü yazıda sırt çantalı çıkılan, uzun mesafeler yürünen kamplarda pratik biçimde beslenmenizi sağlayacak, en önemlisi Türkiye şartları göz önüne alınarak hazırlanmış çeşitli kamp yemeklerinden bahsedeceğim. Yazının diğer yarısında ise yurt dışındaki doğa severler neler yapıyor, biraz da bu gibi konuları anlatacağım. Yazının öncelikli amacı Türkiye’de pazarda – markette bulunabilen, taşımanın ve pişirmenin kolay olduğu gıdalar hakkında bilgi vermektir.
Kamp yemekleri
Yukarıda da ifade etmeye çalıştığım gibi; bu yazıda akla mantığa aykırı, faaliyeti pikniğe çeviren, taşıması ve muhafazası zor tüm gıdaları eleyeceğim. Elbette benim kişisel alışkanlıklarımın da bu yazının şekillenmesinde payı büyük. Günlük hayatta ekmek yemeyen, en son ekmek arası köfte-kokoreç-döner yediğim tarihi hatırlamayan, hamburger, sosisli, tost, pizza gibi aklınıza gelebilecek her türlü fast food gıdadan tadlarını beğenmediğim için uzak duran biriyim. Bu sonradan kazanılmış, televizyonda doktorları dinleyerek edindiğim bir alışkanlık değil. Çocuk yaşlarda da bu tip gıdalardan hoşlanmazdım.
Kamp yemeklerini dört aşamada anlatmaya çalışacağım. Bunlar alışveriş, paketleme, taşıma ve pişirme aşamaları olacak. Kamp mutfağı malzemeleri (yakında) ise farklı bir yazıda anlattığım bir konu. Bu yazıda malzeme ile alakalı hiçbir konuya girmeyeceğim.
Alışveriş
Kamp yemeği alışverişi yaparken aşağıdaki hususlara dikkat etmelisiniz. Patagonya, Sibirya gibi kervan geçmez bölgelerde yürümeyecekseniz kamp alışverişi yaparken kendinizi frenlemenizi öneririm. Yürüyüş yapacağınız çoğu yerin 15 kilometre çapında ikmal yapabileceğiniz köy, kasaba bulunuyor. 10 günlük bir yürüyüşte 10 günlük gıda malzemesini sırtlayıp taşıyacağınıza, yolunuzun üzerinde alışveriş yapabileceğiniz noktaları araştırmak sizi kilolarca ağırlık taşımaktan ve bozuk gıda tüketmekten kurtarabilir.
- Alışverişe tok karnına çıkmalısınız. İnsan açken ihtiyaç duyduğundan çok daha fazla ve o an canının çektiği gereksiz gıdaları satın alıyor.
- Gıdalar hafif olmalı ve çantada az yer kaplamalıdır. Öncelikli tercihiniz su ile pişirilen, piştikçe şişen kurutulmuş gıdalar olmalıdır. Hızlı pişen gıdalar tercih ederek yanınızda fazladan yakıt taşıma ihtiyacını azaltabilirsiniz.
- Taze gıdalar, özellikle de et türevleri ve hayvansal diğer gıdalar sıcak havalarda çok çabuk bozulacaktır.
- Uzun veya zor faaliyetler için kalori ihtiyacınızı hesaplamalısınız.
- Yürüyeceğiniz güzergahta alışveriş yapabileceğiniz bakkal, market, benzinci gibi noktaları önceden planlarsanız daha az gıda ile, daha hafif şekilde yola çıkabileceğinizi unutmayın.
Yanınıza kaç kalorilik gıda almalısınız?
İhtiyaç duyduğunuz kalori miktarı yapacağınız faaliyete, taşıyacağınız yüke, coğrafi ve mevsimsel koşullara göre değişiklik gösterecektir. Kabaca bir miktar söylemek gerekirse, sırt çantanızla arazi şartlarında yürüdüğünüz her gün için 3000 – 4500 kaloriye ihtiyaç duyacaksınız.
Hemen hepimizin vücudunda depolanmış yağ bulunmaktadır. Vücudunuzda fazladan 8 kilo yağ olduğunu düşünecek olursak, 1 kilo yağ yaklaşık 7000 kaloriye denk gelmektedir. 8 kilo yağ 56000 kalori demektir. Yani yanınıza günlük 2000 kalorilik gıda aldığınızda ve günlük 4500 kalori harcadığınızda bunun 2500 kalorilik kısmı için vücut kendi depolarını kullanacaktır. Bu da her gün 300 gram yağ kaybedeceğiniz anlamına gelir. Bu rakamlara çok da güvenmemeniz gerektiğini hatırlatırım. Büyük olasılıkla vücut yağ yakmak için de ayrıca enerji harcayacaktır.
1 hafta Likya yolu yürüyecekseniz, her gün ortalama 14 km yürümeniz halinde ve çantanızda günlük 2000 kalorilik gıda olması durumunda, faaliyetin sonunda 2,5 kilo yağ kaybedeceğinizi söyleyebiliriz. Faaliyetin sonunda tartıya çıktığınızda daha fazla kilo kaybettiğinizi görürseniz şaşırmayın. Yağın dışında kas ve su kaybı da yaşayacaksınız. Ayrıca metabolizmanız hızlanacağı için faaliyetin sonrasında az da olsa kilo kaybı görülebilir.
Makarna ve türevleri: Kamp yemeklerinin demirbaşı
Makarna ve türevleri kamp için ideal yemeklerin başında gelir. 100 gramı pişmemiş halde ortalama 370 kalori ihtiva eden bu gıda, yanına katacağınız bitkisel yağ, peynir, kuru et, kavurma hatta hazır şipşak çorba ile lezzetli bir yemek haline gelirken, aynı zamanda 1000 kaloriye kadar enerji ihtiva edebilmektedir.
Makarna aynı zamanda A, B1, B2 vitaminleri, demir, kalsiyum, fosfor, potasyum ve protein yönünden de çok zengin bir besindir. Makarnanın yağ ve sodyum (tuz) oranı düşüktür.
Kompleks karbonhidratlar grubundan olan makarna, metabolizmada çabucak parçalanarak, hızla enerjiye dönüşür. Makarnanın kolay ve hızla hazmedilen bir besin olmasının nedeni de budur. Acil enerji ihtiyacı duyulan fiziksel güç gerektiren işlerle uğraşan herkes için makarna, özellikle tercih edilen bir temel besindir.
Erişte lezzet açısından makarna gibi değerlendirilebilir. Ancak yumurta, süt, su, un ve tuz karışımından yapılan gerçek ev yapımı erişte bulabilirseniz endüstriyel makarnaya kıyasla daha besleyicidir. Erişteye de makarnada olduğu gibi; içine kurutulmuş sebze, kuru et, sucuk, kavurma, vesaire katarak daha da besleyici ve lezzetli hale getirebilirsiniz.
Neden Makarna? Peki ya Bulgur ve Pirinç?
Kampta asla pirinç pilavı pişirmem. Elbette kamplarda pirinç pilavı yapılmaz diye bir kural yoktur. Lezzetli pilav yapmak için önceden ıslatmak, kavurmak ve pilavı pişirmek için geniş tencere gerekir. Her şeyden daha da önemlisi pirinç pilavının pişme süresi uzundur. Kamplarda canım pirinç pilavı çektiğinde, aslında bir makarna olan şehriye pilavı yapar ve yerim.
Bulgura gelince, çok sık olmasa da, bazen makarnadan sıkıldığımda veya bağırsaklarım tembelleştiğinde bulgur da pişiririm. Fakat bulgur da pirinç gibi, hatta pirinç pilavından daha uzun pişme süresine sahiptir (uzun pişme süresi=daha fazla yakıt taşıma ihtiyacı=ağırlık). Bir de bulguru lezzetlendirmek makarna ve pirinç pilavına göre daha zordur. Soğan, patlıcan, domates gibi malzemeler eklenmedikçe kampta pişen bulgur pilavı pek bir şeye benzemez.
Ancak Bulgur, makarna – erişte ve pirinçle kıyaslandığında protein açısından daha zengindir. Ayrıca lif oranı da bu gıdalara kıyasla daha yüksek olduğu için daha sağlıklıdır. Daha doyurucudur. Bağırsakları çalıştırır.
Öyleyse Hangisi?
Lezzeti geri plana atarsak; saklama, taşıma ve pişirme süresi bakımından makarna ana yemek olarak tercih edebileceğiniz gıda olarak öne çıkıyor.
Pirinç ve bulgur makarnaya göre daha besleyici, fakat pişme süresi açısından 5 dakikada hazır olan makarna ve türevlerine kıyasla en az 15 dakika pişirmek gerektirdiği için sınırlı yakıtınızın daha çabuk tükenmesine neden olacaktır. Yazının başında da belirttiğim gibi teorik olarak kamplarda yapamayacağınız yemek yoktur. Ancak bu yazının amacı sırt çantalı çıkılan, uzun mesafe katedilen faaliyetlerde yanınıza alacağınız optimum gıdayı bulmak olduğu için; lezzet, pişme süresi ve besin kaynağı olarak makarna ve türevlerini alışveriş listenizin başına koymalısınız.
Makarnayı lezzetlendirip kalori miktarını arttıralım
Bol yağlayıp tuzlamadıkça makarna tek başına çok da lezzetli sayılmayabilir. Ayrıca 100 gram pişmemiş makarnada 370 kalori olduğunu düşündüğümüzde günde 4-5bin kalori harcayacağınız bir faaliyet için yeterli gelmeyecektir. Şimdi makarnayı hem lezzetlendirelim, hem de besin değerlerini arttıralım. Gıdalarımızın çoğu karbonhidrat ağırlıklı olduğundan, zarar gören kasların tamiri için protein de olmazsa olmazdır.
Makarna ile Kavurma
100 gramında 400-600 kalori bulunan (yağ oranına göre değişiklik gösterir) kavurma protein bakımından oldukça zengindir. 100 gram kavurmada 25 gram protein, 30 gram yağ, 93 mg. sodyum, 325 mg. potasyum bulunur. 200 gram pişmemiş makarnaya 100 gram kavurma eklemeniz halinde tek başına 1000 kaloriye yakın enerji almış olursunuz. Hatta proteini zenginleştirilmiş proteinli makarna ile kombine ederseniz 100 gr makarna – 100 gr. kavurmadan 50 gram protein alabilirsiniz.
Kavurma pişmiş olduğu, tuzlandığı ve yağ ile harmanlandığı için geç bozulacaktır. Şarküteri bölümü olan Migros’larda rica etmeniz halinde 100’er gram kestirip her birini vakumlu ambalaja koydurabilirsiniz. Vakumunu açmadığınız kavurma yaz aylarında 5 güne kadar, soğuk kış aylarında 15 güne kadar çantanızda size eşlik edebilir.
Kavurma zaten saatlerce piştikten sonra nihai halini aldığı için tekrar pişirmenize gerek yoktur. Kavurmayı ufak bir kapta iyice ezdikten sonra yeni pişmiş sıcak makarnanın üzerine boca ederseniz yağları eriyecek, tüketilebilir hale gelecektir. Arzu ederseniz çok uzun olmamak kaydıyla tavada ısıtabilirsiniz.
Ayrıca geçtiğiniz köylerden, yerleşim yerlerinden yumurta alıp beklemeden yumurta ile kavurmayı karıştırıp kendinize güzel bir kahvaltı hazırlayabilirsiniz.
Makarna ile Eski Kaşar
Eski kaşar sıcak havalarda bile bozulmadan yanınızda taşıyabileceğiniz, hem kahvaltıda tüketebilen, hem de makarnayı lezzetlendirmek için kullanabileceğiniz çok amaçlı bir besindir. Yüksek oranda protein (27 gr / 100 gr) ihtiva etmesinin yanı sıra, aynı zamanda iyi bir kalsiyum kaynağıdır.
Eski kaşarı da Migros’larda 100’er gramlık kestirip ayrı şekilde vakumlatabilir, ihtiyacınız oldukça tüketebilirsiniz.
Eski kaşarı makarnaya katmadan önce bıçakla rendeleyip dökerseniz makarna içinde daha homojen biçimde dağılacaktır.
Makarna ile Sucuk
Sucuk da eski kaşar gibi çok amaçlı kullanabileceğiniz besinlerden bir tanesidir. Hem kahvaltıda, hem de akşam makarna ile birlikte tüketebilirsiniz. 100 gramında 400 kalori bulunan sucuk, aynı zamanda 20 gram protein, 35 gram yağ ihtiva eder.
Sucuktan çok fazla hoşlanmasam da, hemen her türlü hava koşulunda uzun süre dayanabildiği için yanımda taşıyorum. Tavsiyem büyük kangal şeklinde değil; parmak sucuk tabir edilen daha ufak boyutlu olanlarından taşımanız. Böylece her öğünde bir parmak tüketecek, kalan sucukların hava ile temas etmemesini sağlayacaksınız.
Sucukları kızartmadan çiğ biçimde tüketmeyin. Pişmemiş halde içinde çok sayıda mikroorganizma bulunan sucuğu pişirmeden yemeniz halinde, başta bağırsaklarda kurt oluşumu, çok ciddi mide sorunları ve hatta iç kanama ile karşı karşıya kalabilirsiniz.
Makarna ile Püre
Dağ başında püre olur mu demeyin. Hem de oldukça lezzetli ve zahmetsiz biçimde oluyor. Knorr’un 60 gramlık toz karışım patates püresi ve Pınar’ın 200 gramlık süt tozu ile evdeki lezzeti yakalayabilirsiniz. Bu arada her iki üründe de koruyucu bulunmuyor.
Hazırlanışı şöyle. Yarısı su ile dolu bir bardağın içine 50 gram süt tozu döküp karıştırın. 250 ml suyu kabarcıklar oluşana kadar ısıtın (kaynar su olmayacak). İçine önceden hazırladığınız sütü (evet teknik olarak o bir süt, sabah kahvaltıda suda süt tozunu ısıtıp sıcak süt içebilirsiniz), toz püreyi ve tuzu ilave edip kısık ateşte 5 dk pişirin. Eğer yanınızda sıvı yağ taşıyorsanız pişerken az bir miktar içine katarsanız daha lezzetli olur. 400 kalorilik lezzetli püreyi ister ayrı, isterseniz makarnanın içine boca edip yiyin.
Makarna ile şipşak çorba
Evet böyle bir şey de oluyor. Çantada yalnızca makarna ve şipşak çorba kalınca yokluktan uydurduğum bir yemek. Çok mu lezzetli oldu? hayır, fakat günü kurtardı. Makarna kremalı tavuk, mantar gibi çorbalarla karışınca iyi oluyor. Tarhana, ezogelin gibi çorbalarla tavsiye etmiyorum.
Hazırlanışı çok kolay. Makarna piştiğinde tencerede kalan sıcak suyu dökmüyorsunuz. Şipşak çorbanın yarısını ilave edip 1 dakika karıştırın. Eğer yeterince tad gelmiyorsa, biraz daha koyu olsun istiyorsanız zevkinize göre paketin tamamını da dökebilirsiniz. Tuz ilave etmeyin, çünkü çorba yeterince tuzlu.
Makarna ile Ton Balığı
E bunu da anlatmayayım. Protein bakımından oldukça zengin bir öğün olur. Taşıma kolaylığı ve hafiflik bakımından vakumlu poşetlerde satılan ton balıklarından alın ve açınca tüm paketi tüketin. Diyet ton balığı almamışsanız paketin içinde yağ da olacaktır. Bu yüzden makarnaya ayrıca yağ ilave etmeyin.
Makarnaya başka ne katılır?
Benim hayal gücüm buraya kadardı. Market reyonlarını gezdiğimde yukarıda saydıklarımın haricinde “aa şu da olabilir” diyeceğim bir şey olmadı. Sıcak havalarda günlerce taşımaya rağmen bozulmayan ve yükte hafif olup makarnaya katılabilecek bir gıda biliyorsanız, lütfen yorum bölümüne yazın, buraya ekleyelim.
Hangi makarna?
“Zevkime göre hangisini istersem onu alırım” diyorsanız durun. Ona da karışacağım. Hafiflikten, az yer kaplamaktan bu kadar bahsettikten sonra bu konuyu es geçmek olmazdı. Çok az daha sabrederseniz makarna konusunu kapıyorum.Çantanızdaki sınırlı alanı en etkin biçimde kullanmak istiyorsanız spagetti (çubuk) makarna (ortadan ikiye kırın) kuskus ya da şehriye tercih etmelisiniz.
Burgu, fiyonk, boncuk, kelebek, istiridye gibi birçok çeşidi bulunan makarnalar içlerinde boşluk olduğu için paketli halde fazla yer kaplarlar. Fazla yer kaplamaları daha çok makarna yiyeceksiniz anlamına gelmiyor. Bu nedenden ötürü az yer kaplayan makarnaları tercih etmelisiniz.
Kahvaltı öğünü için seçenekler
Günün en önemli öğünü kahvaltı, gün içinde yüksek enerji ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılamak için mümkün olduğunda yüksek kalorili ve hızla enerjiye çevrilebilecek gıdalardan seçilmelidir. Akşam yemeğinden sonra 10-11 saat aç kalan vücut yakıtsız araca benzer. Arazide kamp yüküyle ortalama 15 kilometre ilerleyeceğinizi düşündüğümüzde, yaklaşık 4500 kalori tüketeceğinizi söyleyebiliriz.
Çok sade, 1000 kalori ihtiva eden, hızla enerjiye çevirebileceğiniz karbonhidrat ağırlıklı, en önemlisi sıcak havalarda bile günlerce yanınızda bozulmadan taşıyabileceğiniz, çantanızda az yer kaplayan, hafif kahvaltılıkları inceleyelim.
Ekmek ve türevleri
Bildiğimiz klasik somun ekmek yerine, ağırlık/kütle oranı daha yüksek olan lavaş, tortilla gibi seçeneklere yönelmenizi öneririm. Somun ekmek yolda çok çabuk bozulacak ve küflenecektir. Daha da önemlisi 300 gramlık tortilla, 250 gramlık somun ekmeğin 1/4 oranında daha küçük paket boyutuna sahiptir.
Çantanızdaki sınırlı alanı daha etkin kullanmanızı sağlayan lavaş-tortilla aynı zamanda kilitli paketlerde satılmaktadır. Kepekli çeşitleri de bulunan lavaşlar daha az lezzetli olmalarına karşın, bağırsaklarınızı çalıştırır ve daha rahat dışkılamanızı sağlar.
Eğer ekmekten vazgeçemiyorsanız; daha az kabarmış, daha çok dayanan odunda pişmiş ekmekleri değerlendirin.
Kamp koşulları için hangi peynir çeşidi idealdir?
Kamplarda yaz kış yanınızda bozulmayan benim bildiğim tek peynir çeşidi eski kaşardır. Bunun dışında çörek otlu tulum peynirinin de uzun süre dayanacağını söyleyebilirim.
Taze kaşarın sıcak havada büzüştüğünü, yağının ayrıştığını ve kısa sürede küflendiğini gözlemledim. Bu yüzden sıcak havalarda taze kaşarı önermiyorum. Kış aylarında ve serin havalarda tüketebilirsiniz.
Beyaz peynir ve diğer taze peynirler sıcakta çok çabuk ekşiyor ve sularını bırakıyor. Ayrıca soğuk ve karlı havalarda donuyor veya lezzetlerini tamamen kaybediyorlar.
Peynirle kahvaltı yapmanın yanı sıra, akşam yemeğinde makarnayı lezzetlendirmek, besin değerini arttırmak için de kullanabilirsiniz.
Kavurma – Kurutulmuş Et – Sucuk
Kavurma, kurutulmuş et ve sucuk bozulmadan, sıcak havalarda bile günlerce yanınızda taşıyabileceğiniz kahvaltılıklar arasındadır. Bunları akşam yemeğinde de tüketebilirsiniz. Bu üç gıda ile ilgili tavsiyem, yola çıkmadan önce kavurma ve kurutulmuş eti günlük porsiyonlar halinde vakumlatın (50 ve 100’er gramlık), böylece günler boyunca sürecek faaliyetlerde daha uzun süre dayanmalarını sağlarsınız.
Sucukları ise parmak sucuk olarak tabir edilen, daha küçük porsiyonlar halinde satın almanızı öneririm. Her bir parmak sucuk tam da bir öğünde tüketebileceğiniz kadar sucuk içermektedir.
Salam yalnızca kış aylarında, soğuk havalarda tüketebileceğiniz bir gıdadır. Sıcak havalarda çok çabuk bozulacak, bozuk halde tüketmeniz durumunda ağır zehirlenmeye yol açabileceğini unutmayın.
Zeytin
Zeytinde tyrozol, oleuropein gibi çok sayıda fenolik bileşikler bulunmaktadır. Ayrıca D vitamini bakımından da zengindir. Safrayı arttırır ve karaciğeri çalıştırır. Oldukça kalorili bir besindir. Bu bakımdan yanınıza zeytin almayı ihmal etmeyin
Hafta sonu etkinlikleri için yanınıza dilediğiniz tipte ve miktarda zeytin alabilirsiniz. Ancak uzun mesafe yürüyüşleri, günler/haftalar boyunca sürecek etkinlikler için daha seçici olmanız gerekli. Uzun süreli etkinlikler için hem yerden tasarruf etmek, hem de ağırlıktan kazanmak için, içinde çekirdeği olan zeytin yerine zeytin ezmesini öneririm.
Reçel, Bal, Tahin Pekmez ve Tahin Helvası
Karbonhidrat ve enerji bakımından çok zengin bu gıdaları en sıcak havalarda bile yanınızda bozulmadan taşıyabilirsiniz. Yola çıkmadan önce reçel ve balın içine ceviz ve fındık ufalayıp ekleyin.
E, C ve B vitaminleri içeren tahin (ve tahin helvası) hücre yapısını korumaya yardımcı olan bir gıdadır. Tahine ilave edeceğiniz pekmez ise kalsiyum, demir, potasyum, magnezyum, fosfor ve B1 vitamini içerir.
Ayrıca bunlarla kahvaltı öğününde tüketebileceğiniz yulaf ezmesini hem lezzetlendirir, hem de besin değerini arttırabilirsiniz.
Yulaf Ezmesi
Kamp yemekleri genellikle lif oranı yüksek gıdalar içermez. Bu yüzden kamplarda mümkün olduğunca zengin lifli besinlere yer vermeliyiz. Sportif kamplarda, yani sırt çantanız sırtınızda kilometrelerce arazide yürüdüğünüzde yoğun olarak su kaybedersiniz. Bu durum lifsiz gıdalarla beslenme ile birleştiğinde kabızlık yaşamanız olasıdır.
Yulaf ezmesi yoğun lif içerdiği için müthiş bir kahvaltılıktır. Kuru bir gıda olduğu için ağır olmadığı gibi, aynı zamanda çantanızda fazla yer kaplamaz. Yulaf ezmesine evde karışım hazırlayabilirsiniz. Yulafın içine ceviz ve fındığı ezerek, kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru erikleri küp halinde keserek ufak parçalar halinde ekleyip hem besin, hem de kalori değerini arttırın. 100 veya 150 gramlık porsiyonlar halinde buzdolabı poşetlerine yerleştirip havasını alın ve sıkıca kapayın.
Yukarıda süt tozundan; süt tozu ile toz püre karıştırarak püre yapmaktan bahsetmiştik. Süt tozu ile içime hazır süt yapabilir, bunu yulaf ezmesine ekleyebilirsiniz. En son dilerseniz bal veya reçel döküp, dilerseniz tarçın da ekleyerek tüketebilirsiniz.
Kaşık Mamaları ve Bebe Bisküvileri
Ülkemizde hazır, kurutulmuş kamp gıdaları satılmadığı için, bu durum bizi yaratıcı çözümler bulmaya zorluyor. Bebeklere yönelik kuru toz mama ve bisküviler kahvaltıda veya öğlen molasında çok çabuk hazırlayabileceğiniz, besin yönünden zengin gıdalardır.
Evet üşenmedim, gidip marketten çeşitli bebek mamaları satın alıp denedim. Hatta beni tanıyan kasiyer kız “aa siz evlimiydiniz, çocuğunuz mu oldu” diye de sordu.
Bize hitap eden iki tür bebe maması olduğunu söyleyebilirim. Bunlardan ilki kaşık mamaları. Tahıllı, pirinçli, yulaflı ve irmikli çeşitleri bulunan bu mamalar toz halinde 150-250-500 gramlık paketler halinde satılıyor. Envaitürlü çeşidi satılan bu mamalara süt tozundan yapacağınız bir bardak sütü karıştırıyor ve 1 dakika içinde tüketime hazır hale getirebiliyorsunuz. Dilerseniz çeşitli kuru meyve parçaları, önceden ufaladığınız fındık, fıstık, ceviz ve badem ilave edebilir, hatta bal, reçel veya pekmez de ekleyebilirsiniz.
Denediğim mamalar arasında favorim Bebelac Gold Sütlü Yulaflı Buğdaylı oldu. Oldukça lezzetli ve besleyici bu gıdaları yerken bebekler neden arıza çıkarıyorlar anlamak güç. Gerçi ağızları var dilleri yok, kendilerini ancak ağlayarak ifade edebiliyorlar. Belki de içgüdüsel olarak meme emmeye şartlanmışlardır.
Önereceğim diğer bebek gıdası, hemen hepimizin bildiği Cici Bebe. Bunu da sütle (süt tozu ve su ile hazırlanmış karışım) ıslatabilir veya çay – kahvenin yanında tüketebilirsiniz.
Süt Tozu nedir?
Yaz aylarında yanınızda taşıyacağınız paket süt çok çabuk bozulacaktır. Bozulmanın yanı sıra, gereksiz ağırlık ve hacmi sütü sıvı halde taşımayı cazip kılmıyor.
Sütün buharlaştırılarak toz haline getirilmesi ile elde edilen 1 kilo süt tozundan yaklaşık 8,5 kilo süt hazırlayabilirsiniz. Yanınızda 4 kilo süt gezdireceğinize, 470 gram süt tozu ile de aynı miktarda süt elde edebilirsiniz. Süt tozu ve suyu karıştırarak hazırlayacağınız sütü hem yemeklerde kullanabilir, hem de lezzet ve besleyici özelliğinden bir şey kaybetmeden içerek tüketebilirsiniz.
Piknik kıvamındaki kamplar için karnıyarık tarifi veren arkadaşlar titizliğimize şaşırmasın. Ağırlık ve hacim, arazide yüzlerce kilometre yürünen ekspedisyonlarda, günlerce süren dağ tırmanışlarında hedefe ulaşmak için en az diğer faktörler kadar yüksek bir öneme sahip.
